MTSO BAŞKANI AÇIKLADI: “SURİYE’YE MERSİN’DEN 130 MİLYON DOLARLIK İHRACAT VAR!”

MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, 2010 yılından itibaren Mersin’e gelmeye başlayan Suriyeli iş adamlarıyla ilgili inanılmaz bilgileri Hürriyet Gazetesi’nden Vahap Munyar’a anlattı. Aşut’un kente ve Türkiye ekonomisine büyük katkı sağladığı anlaşılan Suriyeli iş adamlarıyla ilgili bu kadar detaylı açıklamayı Mersin kamuoyuyla neden paylaşmadığı da merak ediliyor.

Hürriyet Gazetesi’nden bir grup yazar geçtiğimiz hafta sonu “Mersin’i keşfet” konulu 3 günlük Mersin turunu tamamladı. Konularında uzman yazarlar kendi konularıyla ilgili Mersin değerlendirmelerini Hürriyet Gazetesi’nde paylaşmaya başladılar. Bu yazarlardan birisi de Hürriyet Gazetesi, Ekonomi Yazarı Vahap Munyar. Vahap Munyar’ın MTSO Başkanı Şerafettin Aşut’la konuştuğu konular Mersin gündemini salladı. Aşut’un, Suriyeli iş adamlarının Mersin’e ve Türkiye’ye sağladığı katkıları anlatırken verdiği detaylar da kent gündemine bomba gibi düştü.

“SURİYELİ İŞADAMLARI KÜLÇE ALTINLARLA GELDİLER”

İşte Vahap Munyar’ın yazısındaki o bölüm:

“2010 YILI şubat ayı sonları… Dönemin dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’la Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) düzenlediği “Mersin Tanıtım Günleri” için Şam’dayız. MTSO Başkanı Şerafettin Aşut’a kentin Suriye’ye ihracatını sordum, yanıtladı:

– 100 milyon dolarlık ihracatımız var…

MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Karteper araya girdi: – Mersin’den Suriye’ye 500 milyon dolarlık altın satışı gündeme gelebilir…

Mersin Büyükşehir Belediyesi, TÜRSAB ve Hürriyet’in birlikte düzenlediği “Mersin’i Keşfet” programı çerçevesinde kente gittiğimde Şerafettin Aşut’la 2010 Şubat’ında Şam’da gerçekleşen “Tanıtım Günleri”ni anımsayıp ekledi:

– O günlerden bağlantıda olduğumuz bazı Suriyeli işadamları, savaş patlak verdiğinde tekneyle Mersin’e geldi. Lazkiye bölgesinden gelenlerin yanlarında külçe altın vardı.

Mersin’de Suriye’den daha önceki dönemlerden göç edenlerin oluşturduğu bir mahalle olduğunu vurguladı: – Mahallenin adı Lazkiye…

Getirilen külçe altınlar konusunda Suriyeli işadamlarına yol gösterdiklerini kaydetti:

– Ziraat, Halkbank ve Vakıfbank’la konuştuk. Öncelikle söz konusu altınların bir süre korunması için Suriyeli işadamlarına kiralık kasa açmalarını rica ettik. Başlangıçta bir güvenceye ihtiyaçları vardı. Ardından Suriye’den gelen varlıklı göçmenlerle ilgili bazı bilgileri paylaştı:

– Söz konusu işadamları başlangıçta ev alabilmek için birer şirket kurdu. Daha sonra farklı sektörlerde faaliyete geçtiler. Mersin’de 1323 yabancı sermayeli şirket var. Bunların 845’i Suriye kökenli.

Mersin’deki Suriye kökenli şirket sayısını Türkiye geneliyle karşılaştırdı:

– Ülkemiz genelinde 4 bin 823 Suriye kökenli şirket var. Bunların yüzde 20’si Mersin’de kurulu.

Şirketlerin kayıtlı sermayesine işaret etti:

– Mersin’deki 845 şirketin kayıtlı sermayesi 200 milyon lira. Bu şirketler lojistik, inşaat, gıda, tekstil üretimi ve ticareti, makine, mobilya, kozmetik, reklam ajansı, gemi acenteliği, seyahat acentesi, otomotiv, gayrimenkul, eğitim danışmanlığı gibi alanlarda faaliyet gösteriyor. Bu şirketlerin Mersin’e katkısına dikkat çekti:

– Savaş öncesi kentimizden Suriye’ye ihracat 20 milyon dolara inmişti. Şimdi bu rakam 130 milyon dolara çıktı. Savaş ortamına rağmen ihracatın artışı dikkatimi çekti, kökenine indi:

– Mersin’e yerleşen Suriyeli işadamlarının ülkeleriyle sıkı bağları var. Kendi ülkelerine ihracat yapmaları daha kolay.

Kentteki toplam Suriyeli nüfusunu merak ettim, iki veri paylaştı:

– 127 bini kayıtlı, 300 bin Suriyeli var kentimizde. 300 bin göçmen, kent için “ciddi yük” anlamına geliyor… Ancak, 845 şirket, Suriye’ye 130 milyon dolarlık ihracat, “yük”ün kendi içinde taşınabilir hale gelebileceğini gösteriyor…”