Mezitli’nin CHP’li Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer’in karısı tarafından uygunsuz şekilde basıldığını ve hemen arkasından boşandığını haberleştirerek, kamuoyuna duyuran Gazeteci Ali Ekber Şen, tehdit edildiğini söyledi. Şen, “Ben yaptığım haberimin arkasındayım, ‘yalan, iftira, karalama’ olduğunu iddia eden gider hukuk yollarıyla hakkını arar. Türk yargısı eğer bu yönde bir karar verirse bize de düşen ‘Adaletin kestiği parmak acımaz’ diyerek, verilecek karara boyun eğmek olur. Bu işler böyle olur. Yoksa, birilerinin aracılığı ile çevreme haber salarak ‘Onu dövdüreceğim’ demez, diyemez. Yasal yollar varken, zorbalık ve dağ kanunu yolu seçmek, Başkan Tuncer’e yakışıyorsa, varsın bu yolu seçsin” dedi.
Günlerdir Mersin siyasi kulislerinde konuşulan CHP’li Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer ile ilgili iddiayı Mersin İz Haber’den Ali Ekber Şen haberleştirmişti. Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer’in evinde personeliyle basıldığı iddiasını haberleştiren Gazeteci Ali Ekber Şen, Tuncer’in eşinden boşandığını ise eşinin avukatıyla görüşerek doğrulatmıştı.
BAKMADAN GEÇME:
Olayın Mersin kamuoyunda yayılmasının ardından bir açıklama yayınlayan CHP’li Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer, haberde iddia edilen olayı yalanlamış, haberin iftira olduğunu öne sürmüştü.
BAKMADAN GEÇME:
HABERİ YAPAN GAZETECİ ALİ EKBER ŞEN, TÜM OLAYLARI TEK TEK ORTAYA DÖKTÜ… BOMBA…
CHP’li Tuncer’in açıklamasında hedef gösterilen Gazeteci Ali Ekber Şen, sosyal medya hesabından yaptığı haberin arkasında olduğunu söyledi. Şen’in, haberden dolayı tehdit edildiğini de söylemesi kamuoyunda şok yarattı.
“BÜTÜN GECE İÇİYOR, BU YÜZDEN MAKAMDA GÖRÜŞMEK İSTEMEDİM, DIŞARDA GÖRÜŞMEYİ TEKLİF ETTİM. BENİ NE ARADI NE DE SORDU!”
Mezitli’de yaklaşık bir aydır konuşulan ve günün konusu olan iddiayı duyunca adeta beyninden vurulmuşa döndüğünü söyleyen Ali Ekber Şen, “Başkan Ahmet Serkan Tuncer’i eşi, evinde belediye çalışanı kadınla basmış, sonra da bir celsede boşamış. Önce ‘Bu doğru olamaz, başkan böyle bir yanlışın içene nasıl düşer?’ diye düşünürken, yaklaşık bir hafta süren araştırmadan sonra olayın doğru olduğunu öğrendim. Haberi yaparken, başkanı da arayıp önemli bir konuda görüşmek istediğimi söyledim. Bana, bir program için Kuzucubelen’e gideceğini bu nedenle görüşmeyeceğini dile getirip, telefonda konuşmayı istedi. Ben ise konunun ciddi olduğunu ve yüz yüze görüşmek istediğimi ifade ettim. Ancak, gecenin ilerleyen saatlerine kadar içtiğini bildiğim ve bu çok önemli iddiayı kendisine makamında sorarken, nasıl bir ruh haline gireceğini kestiremediğimden, dışarıda görüşmeyi teklif ettim. Başkan ise makamda görüşmek üzere randevu saati için aratacağını söyledi. Bütün gün beklememe rağmen ne arandım ne de soruldum” dedi.
“BURADAN HAYKIRIYORUM; HABERİMİN ARKASINDAYIM!”
CHP’li Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer’in yaptığı basın açıklamasında kişiliğine ve meslek onuruna dair zehir zemberek bir açıklama yaparak kendisini yalanladığını ifade eden Şen, açıklamasına şöyle devam etti:
“İddianın doğru olmadığını ve bir iftira ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Biz de sorumlu yayıncılığımız, ilkeli duruşumuz ve ilgili kanun gereği noktasına, virgülüne dokunmadan aynı haberin altında açıklamasını girdik. Çünkü bu hukuksal anlamda bir gerekliliktir. Buradan haykırıyorum; yazdığım haberin arkasındayım…
Ama şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; eşi tarafından kendi evinde belediye personeli ile uygunsuz durumda basılmamış olsaydı, belki de ‘Özel hayat’ der geçerdim. Ancak ortada CHP’li bir ilçe başkanının diz boyu ahlaksızlık iddiası var. Bu nedenle de vicdanımın sesini dinleyerek haberi yazdım. Şimdi Hodri meydan diyorum! Başkan ‘İftira’ diyor ve haberin doğru olmadığını söylüyor… Varsın desin Beni bilen bilir… Yaklaşık 40 yıllık mesleki hayatım boyunca bundan daha önemli haberlere imza attığımı herkes bilir. Hele ki özel hayatı ilgilendiren bir haber ise dayanaktan yoksun haber yapabilir miyim?
Haberin yayınlandığı günün gecesinde beni arayarak, emir kipinde ‘Ali Şen, bu haberi kaldır, sonra görüşelim’ diyen, yıllarca sırtımda taşıdığım ve bir kardeş gibi bildiğim, hayata tutunmasını sağladığım kişi.
Demek ki, bu yalamayı, tanıyamamışım.
Söz konusu iddiadan bir satır bile yazamayan bu zat ve kendisini basın mensubu gibi gören yalamalar, Başkan Tuncer’i mağdur göstererek sosyal medyada paylaşım yarışına girdiler. Ayrıca, başkanın basın açıklamasını kendi yayın organları gazete ve internet sitelerinde yer verirken; “Ya bu konuyu haber yapan muhatabına da bir soralım” bile düşünmediler.
Asıl üzücü olan budur…
“MAMALARI BİRDEN KESİLİVERİR!”
Yoksa başkanın açıklaması tabi ki haberdir, yayınlanabilir. Açıklamayı yayınlarken de şahsımı arayıp ‘Nedir bu konu, aslı astarı var mı?” diye de sormayı akıllarından bile geçirmediler, geçiremezler! Çünkü; işlerine gelmez. Mamaları birden kesiliverir…
Yıllarca aslı astarı olmayan sosyal medya yazılarıyla insanları karalayıp, şantaj ve iftira timsali olmasıyla tanınan ‘O’ kişi. Bu zavallı ne mi yaptı?
Yediği ölümcül dayaktan sonra geri vites atıp, birileri ile anlaşma masasına oturup, eşini de işe aldırdıktan sonra da ağzına bant, kalemine pranga vurdu.
Şimdi üç maymunu oynayan bu zat ve bunun gibiler, tutmuş haktan ahlaktan söz ediyor ve haberin özel hayat kapsamında olduğunu dile getiriyorlar. Oysaki; başkanla basıldığı iddia edilen kadının kamu görevlisi olduğunu, olayın mesai saati içerisinde yaşandığını bunun da kanunlarda “YÜZ KIZARTICI SUÇ” sayıldığını ya bilmiyorlar ya da bilmek istemiyorlar.
“HABERİN YALAN OLDUĞUNU İDDİA EDEN GİDER, HUKUK YOLUNA BAŞVURUR! ÇEVREME HABER SALARAK, “ONU DÖVDÜRECEĞİM” DEMEZ!”
Buradan diyorum ki, sizin kalibreniz Ali Ekber Şen’e uymaz, herkes onu da bilir sizi de bilir.
Ben yaptığım haberimin arkasındayım, ‘yalan, iftira, karalama’ olduğunu iddia eden gider hukuk yollarıyla hakkını arar. Türk yargısı eğer bu yönde bir karar verirse bize de düşen ‘Adaletin kestiği parmak acımaz’ diyerek, verilecek karara boyun eğmek olur. Bu işler böyle olur
Yoksa, birilerinin aracılığı ile çevreme haber salarak ‘Onu dövdüreceğim’ demez, diyemez. Yasal yollar varken, zorbalık ve dağ kanunu yolu seçmek, Başkan Tuncer’e yakışıyorsa, varsın bu yolu seçsin.
Ha neredeyse unutuyordum… Her daim gerçeğin peşinde koşan, dürüst ve ilkeli meslektaşlarım ile yanımda olduğunu hissettiren Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı R.Kaya Tepe’ye sonsuz teşekkürler.”