Ticaret Bakanlığı tarafından limon ihracatının geçici yasaklanmasının ardından, Mersin ve Adana’daki sektör temsilcileri, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır başkanlığında bir araya geldi. Düzenlenen istişare toplantısında limon ihracatına getirilecek yasağın üreticiyi yok edeceği konusunda görüş birliğine varıldı.
Ticaret Bakanlığı’nın sabah saatlerinde açıkladığı limon ihracatını geçici yasaklama kararı, limonun başkenti Mersin’de gündemin tam ortasına yerleşti.
TOPLANTIYA AK PARTİ MİLLETVEKİLİ KIRATLI DA KATILDI!
MTSO’nun ilgili Meslek Komiteleri temsilcileri, Mersin Ticaret Borsası, il ve ilçe ziraat odası başkanları, üretici birlikleri başkanları ve sektör temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen istişare toplantısına AK Parti Mersin Milletvekili Ali Kıratlı da katıldı.
Toplantıya katılan sektör temsilcileri 2019 yılında da gerçekleşen ihracat yasağı sonrasında yaşanan sıkıntılar, kaybedilen dış pazarların hatırlatıldığı toplantıda bu yıl benzer sıkıntılar yaşanmaması adına yapılabilecekler görüştü ve kaygıları dile getirdi.
Toplantı sonunda oraya çıkan ortak metin imza altına alınarak, yetkililere iletildi.
Toplantı sonunda genel bir değerlendirme yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır böylesi yasakların, üretime, ihracata ve fiyatlara etkisinin beklenenin aksine olumsuz olacağını belirtip var olan limon stoklarının yüzde 70’inin küçük üreticiye ait olması nedeniyle en çok küçük üreticinin mağdur olacağını vurguladı.
Tüketimin çok üstünde bir limon üretimi ve stoku bulunduğunun altını çizen Başkan Çakır, limonun geçici de olsa maruz kalacağı yasaklamayla Türk narenciye ihracatçısının pazarlarını kaybetme ve dış pazarda güven kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağını söyledi. Çakır, “Bu yasak üreticiyi yok eder, alınan karar en kısa sürede iptal edilmelidir” dedi.
Mersin tarım paydaşlarının katıldığı toplantı sonunda hazırlanan ortak metin şöyle:
1- Mevcut stoklarda en az 400-450 bin ton limon bulunmaktadır.
2 – Türkiye’nin aylık en fazla 20 bin ton limon tüketimi vardır. Eylül 2025 tarihine kadar, Türkiye’nin toplam limon tüketimi en fazla 120 bin ton civarında olacaktır. Ve var olan stoklar, tüketimin çok üstündedir. Depolardaki limonların % 70’i üreticiye aittir.
3- Türkiye’de limon tüketimi -ihracat rakamları dahil- hiçbir zaman üretimin üstünde olmamıştır.
4 – Bu yasaklama kararından en çok Erdemli ve bölgesi başta olmak üzere, Mersin ve bölgesindeki küçük çiftçi ve üreticiler zarar görecektir. Zaten girdi maliyetlerinden dolayı ekonomik anlamda zor günler geçiren üreticiler için bu karar, limon üretiminden vazgeçmelerine veya iflaslara yol açacağı gibi bir sonuca neden olabilir.
5 – 2019 yılında da benzer bir kararla bölgenin limon üretiminde büyük zararlara neden olunmuştur. O dönemde de satılamayan limon çürüyerek, milli bir servet kaybına neden olmuştur. Eğer bu yasak kaldırılmazsa aynı durum tekrar yaşanacak ve ülkemiz hem güçlü olduğu pazarları kaybedecek hem de ciddi bir döviz kaybı yaşanacaktır.
6 – Limon üreticisi, limon bakımını yapamadığı için ya üretimden vazgeçecek ya da kalitesi düşük ürün ortaya çıkacaktır. Müstahsil ve tüccarlar da limon depolamadan vazgeçerek, yaz aylarında ihtiyaç olan limonun arzını sağlayamayacaklardır.
7 – Küresel limon pazarında, zaten zor şartlarda rekabet ettiğimiz pazarları kaybetmekle kalmayıp, tekrar o pazarlara girme konusunda büyük riskler oluşacaktır.
8 – Yüksek maliyetlerden dolayı zaten durma noktasına gelen limon ihracatına getirilecek ilave bir yasak sektörün ve özellikle küçük üreticinin yok olması anlamına gelmektedir.
9 – Narenciye istihdam odaklı bir sektördür. İstihdam edilen insanların çoğunluğu kadınlar, göçle gelenler veya vasıfsız insan gücü olduğu için, sektörün sorun yaşaması aynı zamanda ciddi bir toplumsal soruna yol açacaktır.
Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı, Ticaret Bakanlığı tarafından alınan limonun ihracatına yönelik geçici durdurma kararı iptal edilmelidir.”