Kıyı Kenar kanunu muhalefeti nedeniyle yıkım kararı verilen Atatürk Parkı içerisindeki Saklıbahçe isimli kafenin yıkımı sırasında yaşananlarla ilgili ortaya şok bir iddia daha atıldı. Henüz Cumhuriyet Gazetesi’nin haberi “nefret suçu” nitelemesiyle Türkiye gündemine vermesinin yankısı geçmemişken, yıkımın Büyükşehir’e karşı eyleme dönüşmesi için planlama yapıldığı iddiası Mersin’e bomba gibi düştü.
Merkez Akdeniz ilçesi sahil bandında bulunan Atatürk Parkı içerisindeki kafenin bir bölümü için ‘Kıyı Kenar Kanunu’na muhalefet’ten yıkım kararı verilmiş, Mili Emlak’a ait kafenin kullanım alanının izinsiz genişletilmesi nedeniyle verilen yıkım kararını uygulamak için gelen Büyükşehir Belediyesi ekiplerine, kafe işletmecileri direnç göstermişti.
CUMHURİYET GAZETESİ, ETNİK AYRIMCILIĞA KADAR VARDIRDI
Kafenin yıkımını haberleştiren Cumhuriyet Gazetesi’nin haberi “Nefret suçu” tanımlaması yaparak MHP’li Büyükşehir yönetiminin Kürt düşmanlığı yapıyor algısıyla Türkiye kamuoyuna vermesi Mersin’de adeta infial yaratmıştı. Gelen tepkiler üzerine Cumhuriyet Gazetesi haberi yayından kaldırmak zorunda kalmıştı.
ŞOK İDDİA: GAZETECİLERDEN “EYLEM PLANI”
Saklıbahçe isimli ruhsatsız işletmenin yıkımının yankıları sürerken ortaya atılan şok bir iddia Mersin kamuoyunu bir kez daha salladı. Yıkımdan dört gün önce Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Zabıta ekiplerinin tutanağında yıkımın 15 Mayıs’ta gerçekleştirileceğinden işletme sahiplerinin haberi olduğunun ortaya çıkmasının ardından “yıkım günü eylem planı yapıldığı” öne sürüldü.
Yıkım olayından 1 gece önce işletme sahipleriyle 5 gazetecinin bir araya geldiği ve yıkım sırasında “direniş şovu” gerçekleştirilerek yıkımın ülke gündemine taşınması için çalışma yapıldığı iddia edildi. Öyle ki görüşmede çalışanların çocuklarıyla birlikte ailelerinin kafeye getirilmesinden, çatıya çıkıp benzin dökülmesine hatta mutfak tüpünün bile eylemde kullanılması gibi en ince ayrıntıya kadar planlandığı iddia edilirken, gündem yaratması için MHP’li Büyükşehir Belediyesi’nin “Bizden değiller, onun için yıkıyorlar” sloganlarının bile tasarlandığı iddiası şok yarattı.
Emniyet’e yakın kaynaklar, olay anında atılan sloganlar ve etnik ayrımcılık iddiaları nedeniyle olayla ilgili soruşturma başlatıldığını öne sürerken, 24 Haziran seçimleri öncesinde toplumsal olaylara yol açabilecek eylem ve hareketlerin önüne geçmek için çalışmalarını derinleştirdiğini iddia ettiler. 15 Temmuz FETÖ/PDY Terör Örgütünün hain darbe girişiminin ardından yurt genelinde halkı kışkırtma ve sokağa dökme faaliyetlerine yöneltme çabası içinde olduğunu kaydeden kaynaklar, Mersin gibi kritik özelliklere sahip olan kentte çok defa etnik kimlikler üzerinden kışkırtmanın denendiğini, Emniyet güçleri tarafından bu tip olayların bertaraf edilmesi için mücadele verildiğine dikkat çektiler.