Hoşgeldiniz  

HALKIN AVUKATI İZZET ULUDAĞ YAZDI: “TÜRKİYE’NİN SORUNLARINI ÇÖZECEK TEK PROGRAM”

admin | 14 Nisan 2025 | Gündem, Son Dakika, Tüm Manşetler, Yerel Haberler A- A+

HALKIN AVUKATI İZZET ULUDAĞ YAZDI: “TÜRKİYE’NİN SORUNLARINI ÇÖZECEK TEK PROGRAM”

Mersin’in tanınmış Gazetecilerinden Avukat İzzet Uludağ ABD, NATO ve AB ile entegrasyonun bir tarafa ticaret yaparken bile uyanık olmak zorunda olunduğunun altını çizdi. İzzet Uludağ, “Bugünkü CHP üst yönetimi de Atatürk’ün 1930’lu yıllarının kamucu, halkçı üretim programını reddetmiş, su katılmamış bir serbest piyasacı olup bilinçli olarak küresel finans kapital merkezlerinin etki alanına girmeyi tercih etmişlerdir. Atatürk’ün tam bağımsızlıkçı çizgisini ve mazlum milletlerle emperyalizme karşı dayanışma ve mücadele iradesini eğer hayata geçirmek gibi niyetleri varsa, öncelikle Özgür Özel’in ve İmamoğlu’nun ABD, NATO ve AB sevdasından ve bunlarla entegrasyondan vazgeçmeleri zorunludur” dedi. İşte İzzet Uludağ’ın o yazısı:

TÜRKİYE’NİN SORUNLARINI ÇÖZECEK TEK PROGRAM

         Atatürk döneminde kazanılan değerler elimizden nasıl çıktı?

         Bugün bu sorudan çok, içinde bulunduğumuz bu koşullarda geçmişte dünyanın en hızlı kalkınan iki ülkesinden biri olan Türkiye’yi nasıl yeniden üreten ve büyüyen bir ülke haline getirebiliriz diye düşünmeli ve yine Atatürk gibi yapmalıyız!

          Türkiye’yi bu duruma Atatürkçü çizgi ve Atatürkçüler getirmedi, burası çok açık!  

          1945 yılı sonrasında Amerikan Rüyası görmek ve Küçük Amerika olmak için uykuya daldığımız günlerden bugüne serbest piyasa ekonomisini savunan CHP de dâhil, TBMM’de bulunan bütün partiler bu günahın içindirler.

          Elbette Atatürk’ün kamucu, halkçı, devrimci ve millî ekonomi programını, tam bağımsızlık çizgisini terk edenler, hiç emek sarf etmeden o günkü zor koşullarda Türk Milleti’nin kazma kürek elinde ne varsa alın teri ile elde edilen 1930’lu yıllarda kazandığımız bütün değerleri bunlar haraç mezat sattılar!

          Bu süreç hala devam ediyor.

          Henüz 2025 yılı Mart ayının ilk haftasında Çayırhan maden ocakları, Termik santrali, bu işletmelerin dört yılda kazanacakları para karşılığında özelleştirildi, hangi parti bunları gördü, duydu ve karşı çıktı!

          CHP üst yönetimi, bu satış süreci ve öncesinde neredeydi, ne yaptı?

          Parti içinde didişmekten başka zor durumda olan bu ülkenin hangi ciddi sorunları ile uğraşıyorlardı?

          Bu özelleştirmeyi önlemek için ÇAYIRHAN maden ocaklarının derinliklerinde yerin 700 metre altında işçilerle birlikte mi yatıp kalktılar, havanın en soğuk günlerinde özelleştirmeyi protesto etmek ve hükümeti bu satıştan vaz geçirmek için yürüdükleri Ankara yollarında işçilerle birlikte kol kola mı yürüdüler?

          Hayır!

          Biz 1945 yılından bu yana ülkemize dayatılan üretmek yerine ithalat yapmayı, millî ekonomi yerine serbest piyasayı uygulama taraftarlarına karşı mücadele ediyoruz.

          Maalesef, bugünkü CHP üst yönetimi de Atatürk’ün 1930’lu yıllarının kamucu, halkçı üretim programını reddetmiş, su katılmamış bir serbest piyasacı olup bilinçli olarak küresel finans kapital merkezlerinin etki alanına girmeyi tercih etmişlerdir.

          Biz, Atatürk’ün 1930’lu yıllarda uyguladığı ve dünyanın en hızlı büyüyen iki ülkesinden biri olan Türkiye’yi bugün de hedefliyoruz. Küresel finans kapital merkezlerinin sıcak para dayatarak üreten ve büyüyen Türkiye’yi hedefini milletten uzak tutmaya çalışan küresel güçlere, ABD emperyalizmine, bunun bizim gibi üye ülkeleri kontrol merkezine, bizi pazar haline getirerek engelleyen AB’ye karşıyız.

          Kendi ayaklarımız üzerinde durmak, bizim gibi mazlum milletler ile birlikte bu vahşi güçlere karşı mücadele etmek zorundayız.

          Atatürk’ün tam bağımsızlıkçı çizgisini ve mazlum milletlerle emperyalizme karşı dayanışma ve mücadele iradesini eğer hayata geçirmek gibi niyetleri varsa, öncelikle Özgür Özel’in ve İmamoğlu’nun ABD, NATO ve AB sevdasından ve bunlarla entegrasyondan vazgeçmeleri zorunludur.

          Tam aksine bu yağmacı ve sömürücü güçlerle ittifak kurma çabası, entegrasyon kurma sevdası, ülkemizi Atatürk’ün 1919 yılında kabul etmediği, reddettiği manda ve himaye çizgisine iter. Üreten ve büyüyen bir Türkiye, işte tam da o zaman büyük bir hayal olur.

          Öncelikle tam bağımsız Türkiye inşa edilecektir.

          ABD, NATO ve AB ile bırakın entegrasyonu ticaret yaparken bile uyanık olmak zorundayız.

          Hele bunları ülkemize müdahale etmeye çağırmak, öncelikle on binlerce şehit vererek kazandığımız İstiklâl Savaşı’na, önderimiz Atatürk’e, Türk millî Devleti’ne, Türk milletine açık bir ihanet olacaktır.

Paylaşın:
Etiketler: , ,
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

© 2020 Sansasyonel Haber Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle