HALKIN AVUKATI İZZET ULUDAĞ YAZDI: “DEVLET BAHÇELİ, ESKİ BAHÇELİ MİDİR?”

Mersin’in tanınmış Gazetecilerinden Avukat İzzet Uludağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terörist başı Öcalan’ı TBMM’de konuşmaya çağırmasıyla başlayan şok süreci analiz etti. Uludağ, “Eli kanlı”, “Bebek katili” terörist başı APO’nun sözde bağımsız büyük bir KÜRDİSTAN peşinde koştuğunu, ancak Türk Ordusu’nun PKK’yı ezdiği koşullarda PKK’ya yeniden bu hayali için hayat öpücüğü vermenin Türk Milli Devleti’nin geleceğine büyük darbe vuracağı gerçeğini unutmuş olabilir mi? Bu çağrının Türkiye Anayasası’nın ilk dört maddesi ile 42 ve 66. maddelerinin kaldırılmasına yaradığını görmüyor mu?” diye yazdı. İşte İzzet Uludağ’ın o yazısı:

DEVLET BAHÇELİ, ESKİ BAHÇELİ MİDİR?

          Devlet BAHÇELİ, daha birkaç ay öncesine kadar “Şehitler ölmez, Vatan bölünmez” diyerek ömür boyu hapis cezasına çarptırılan bebek katili diyerek APO’nun asılması için seçim meydanlarına ip fırlatarak Atatürkçülerin, vatanseverlerin, milliyetçilerin oylarının peşinde koşan, PKK’nın uzantısı HDP/DEM Partisi’ni kapatmadığı için Anayasa Mahkemesi’ne ağzına geleni söyleyen bir devlet adamıydı.

          Hatta 23 Nisan 2024 günü yaptığı konuşmada:

          Bahçeli;

          “Sandık sonuçlarını, bekamızın ve bağımsızlığımızın önüne, hatta üstüne çıkarmaya gayret eden terör maşalarının ateşle oynadıklarını ikazla bildirmek tarihi bir vazifemizdir. Türkiye’yi Mondros ve Sevr şartlarına tekrar sürüklemeye çalışan terör piyonları bu hesap hatasının sonuçlarına en ağır şekilde katlanmak durumundadır. Hiçbir bölücü odağın, terörizme yardım ve yataklık yapan hiçbir menfur oluşumun, Mehmetlerimize kurşun sıkan hiçbir hain örgüt uzantısının, İstiklal Marşımıza ve Türk bayrağına düşmanlık besleyen hiçbir işgal artığının Gazi Meclis’te yeri olamaz, demokrasi adına söyleyecek tek bir sözleri dahi bulunamaz.” diye de haykırmıştı.

          Son birkaç ay içinde Türkiye’de ya da dünyada başta milliyetçilik olmak üzere Devlet BAHÇELİ’yi de kökten etkileyen hangi paradigmalar değişmişti?

          Ne olmuştu da Sayın Bahçeli, daha düne kadar “bebek katili” “terörist başı” dediği APO’yu cezaevinden getirtip Kurtuluş Savaşı’nın ateşi içinde milli önderimiz Atatürk’ün kurduğu Gazi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde “DEM Partisi’nin başkanı imiş gibi” kürsüde konuşmaya çağırmıştı?

          Hatta CHP Genel Başkanı Özgür ÖZEL de bu çağrıdan cesaret alarak “El yükseltiyorum Devlet Bey. Kürtlere bir devlet teklif ediyorum. Tam olarak kendilerine ait hissetmeyen bütün Kürtlere Türkiye Cumhuriyeti’nin sahibi olmayı teklif ediyorum.” demişti.

          Bütün bunlar, SURİYE ARAP CUMHURİYETİ’nin yıkılması ile başlatılan federasyon tartışmaları sonrasında ABD ve İsrail’in BOP çerçevesinde şekil vermeye çalıştığı bölgede ağırlığını hissettiren etkisi ile ilişkili midir?

          “Türkiye Halkından TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ni kurarak bir devrimle oluşan TÜRK MİLLETİ”, neden aniden, birdenbire bir oldubittiyle ülke eyaletlere bölünerek “iki ya da daha çok milletli” sözde üniter (!) bir devlet yapısı tartışmaları ile karşı karşıya getirilmiştir?

          Bahçeli, geçen hafta da SURİYE’nin geleceğine ilişkin görüşleri içinde ülkemizi de yakından etkileyecek biçimde “Tüm etnik ya da dini kesimler parti kurabilmeli, parlamentoda temsil edilmeli” diyebilmiştir. 

          Sayın BAHÇELİ, milli SURİYE ARAP CUMHURİYETİ’nin etnik ve dini kesimlerin parlamentoda olmasının özerklik ve federasyon anlamına geldiğini, bu bölünmeden de en çok yararlanmak isteyen ABD ve kara gücü PKK/YPG’nin olduğunu bilmez mi? 

          “Eli kanlı”, “Bebek katili” terörist başı APO’nun sözde bağımsız büyük bir KÜRDİSTAN peşinde koştuğunu, ancak Türk Ordusu’nun PKK’yı ezdiği koşullarda PKK’ya yeniden bu hayali için hayat öpücüğü vermenin Türk Milli Devleti’nin geleceğine büyük darbe vuracağı gerçeğini unutmuş olabilir mi?

          Bu çağrının Türkiye Anayasası’nın ilk dört maddesi ile 42 ve 66. maddelerinin kaldırılmasına yaradığını görmüyor mu?

          Bütün milliyetçiler, vatanseverler, Atatürkçüler, bütün Türk Milleti, Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk Polisi, APO’nun Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın ateşi içinde kurduğu Gazi TBMM’nde konuşmasına, hayata yeniden geçirilmek istenen açılım ve çözüm adı altında Türkiye’nin üniter yapısının bozularak dağılmasına, PKK’nın eyalet ya da özerklik sonrası referandum ile sözde bağımsız büyük bir KÜRDİSTAN’ın ilan etmesine ve Türk milli Devleti’nin yıkılmasına asla izin vermeyecektir.