Türkiye nükleer arenadaki yerini almak için büyük bir adım attı, ancak çevreci geçinen kurum ve bireyler halen yola taş koymaya çalışıyor. Bu duruma neden olan gerçeği yıllar önce Engin Arık anlattı..
2007 yılında Isparta’da bir uçak kazası gerçekleşmişti. Her şey ile baştan başa soru işaretleriyle dolu olan bir uçak ve uçağın içerisinde Türkiye’nin geleceği için oldukça önemli 6 bilim adamı vardı.
Türkiye’nin nükleer enerji konusunda önemli çalışmaları olan Boğaziçi Üniversitesi Nükleer Fizik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Engin Arık, Boğaziçi Üniversitesi Araştırma görevlisi Berkol Doğan, Lisansüstü öğrencisi Engin Abat, Doğuş Üniversitesi Fen Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şenel Boyda, Doç. Dr. İskender Hikmet ve Araştırma görevlisi Mustafa Fidan da bulunuyordu.
YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKAN GERÇEK
Uçağın düşüşüne ilişkin halen net bir bilgi bulunmuyor, ancak uçakta bulunan Boğaziçi Üniversitesi Nükleer Fizik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Engin Arık’ın yıllar önce verdiği bir demeç, bazı gerçekleri gün yüzüne çıkartıyor.
Prof. Arık, “Türkiye’nin toryum yatakları, dünyanın en zengin yatakları. Türkiye tüm enerji ihtiyacını senede 50 ton toryumla karşılayabilir. Bu yüzden nükleer enerjiye karşı çıkıyorlar” sözleriyle nükleer enerjinin ne kadar önemli bir kaynak olduğunu gözler önüne seriyor, büyük bir ihtiyaç olduğunu da dile getiriyordu.
Türkiye’nin önemli aydınlarından olan ve 11 yıl önce kaybettiğimiz Arık hocanın bu sözleri, Türkiye’nin sözde çevreci geçinen zihniyetlerine tokat gibi cevap oldu. Özellikle yurt dışından uluslararası boyutta gelen nükleer enerji tehditlerinin nedeninin ne olduğunu gün yüzüne çıkartan bu video, bugün gelinen nokta Arık hoca ve beraberindeki akademisyen arkadaşlarının ruhunu şâd etti.