Hoşgeldiniz  

ÇAĞRI ÜNEL’İN KARAR DAVASINDAKİ SON SAVUNMASI YAYINLANDI: “KATİL DEĞİLİM, KENDİ SİLAHIMLA BEN ÖLECEKTİM!”

admin | 23 Haziran 2023 | Dünya, Genel, Gündem, Siyaset, Son Dakika, Tüm Manşetler, Yerel Haberler A- A+

ÇAĞRI ÜNEL’İN KARAR DAVASINDAKİ SON SAVUNMASI YAYINLANDI: “KATİL DEĞİLİM, KENDİ SİLAHIMLA BEN ÖLECEKTİM!”

Toroslar’da banka çıkışı saldırıya uğrayan ve ardından yaşanan arbedede 1 kişinin ölümüne neden olan Mersin eski ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel’in kararın verildiği son duruşmada yaptığı son savunmayı yazan T24 Yazarı Tolga Şardan’ın aktardıkları olayın nasıl gerçekleştiğine de ışık tuttu.

Geçtiğimiz yıl Mart ayında Toroslar’da bir banka şubesinden çıkarken 4 kişinin saldırısına uğrayan Mersin eski Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel, saldırıya uğradığı sırada silahını çekmiş ve çıkan kurşunlarla 1 kişi hayatını kaybetmişti.

Tutuklu yargılanan Ünel’e mahkeme heyeti müebbet hapis cezası vermiş ardından “Ünel’in suçunu, kendisine yönelik haksız fiilden kaynaklanan hiddetli ve şiddetli eylemin etkisi altında gerçekleştirdiği” gerekçesiyle 12 yıla düşürmüştü.  Ünel’in saldırıya uğradığını kabul eden mahkeme heyeti, buna rağmen Çağrı Ünel’in avukatlarının meşru müdafaa savunmasını yok saydı.

T24 yazarı Tolga Şardan, Çağrı Ünel’in ve avukatlarının karar duruşmasında yaptığı son savunmaları yazdı. Tolga Şardan, “Heyet; müebbet hapsi, 12 yıla indirmeyi, uygun buldu. Ünel ve avukatlarının nefsi müdafaa savunmasını yeterli görmedi. Böylesi bir yargılama sonrasında verilen karar, hem olayın içeriği hem de sanık Ünel’in siyasi konumu göz önüne alındığında akıllarda soru işaretine neden oldu şüphesiz” diyerek duruşma izlenimlerini de aktardı.

İŞTE MAHKEME’DEKİ O SON SAVUNMALAR:

Olayda yaşamını yitiren Emrullah Kaplan’ın yakınları Ünel’in “en ağır şekilde cezalandırılmasını ve adaletin tecelli etmesini” talep ettiler.

Söz alan Ünel’in avukatı Halil Demir ise son savunmasında olayın içindeki isimlerden sanık Nurullah Saraç için şu değerlendirmeyi yaptı:

“(…) Nurullah’ın beyanının gerçeğe aykırı olduğunu yazılı beyanlarımıza belirttik. Müvekkilime yapılan saldırıda hayatın olağan akışı içerisinde bağımsız bir zaman dilimi yaratmamıştır. Şahıslar ilk müvekkile vurduktan sonra müvekkil yere düşmüş, şahıslar organize olarak müvekkilin olduğu yere gelmişlerdir.

HTS kayıtlarında da kimin nerede duracağı belirtilmiştir. Her ne kadar gezmeye geldiklerini belirtmişler ise de, tiyatrodan ibarettir. Müvekkilimde silahın olduğu belirtildiği anda herkes kaçmıştır. Müvekkilim bağımsız zaman dilimi yaratmıştır. Müvekkilin bu şahısları tanısaydı, silahını çekerek etrafındaki kişileri ateş ederdi. Müvekkilim olayda şok olmuş ancak şahıslar tekrar geri gelmişlerdir.

Geri gelenlerin birisi de Emrullah’tır. Görüntülerde Emrullah’ın devamlı surette yumruk attığı görülmektedir. Özgür, beyanında silahı tuttuğunu belirtmiştir. Eğer Selim Anlı’ya silah doğrultulmuş ise arkasındaki ve önündeki kişiyi nasıl vurabilir? Müvekkilimin tek başına bağımsız bir eylem gerçekleştirmesi söz konusu değildir. Karşı taraf ikrar etmektedir. Bu hususlar nazara alındığında müvekkilimin iradesi ile gerçekleştirdiği eylem söz konusu olamaz. Müvekkilim bu kişileri tanımamaktadır. Hüseyin Coşkun maktulü eyleme sürüklemiştir, sanıklar doğruları söylemekten mahkemede kaçmıştır. (…)”

Ünel’in diğer avukatı Özgür Akdağ ise özetle şöyle dedi:

“(…) Müvekkilim yaşam hakkına yönelik saldırıya karşı refleks geliştirmiştir. Nurullah yönünden saldırı ve savunma eşzamanlı değildir. Emrullah ve Selim açısından bakıldığında zaman eşzamanlıdır. Görüntülerden görüldüğü üzere müvekkilim kaçmak istese de kaçamaz, bu nedenle savunma zorunludur.

Müvekkilin olayda hedef seçme imkânı yoktur. Silah elinde bir yanda darbe yemektedir. Kolunun kontrolü kendisinde değildir. Bu nedenle hedef gözeterek kastının olduğu ortaya koyulamamaktadır. Taksirle patlayan bir silah vardır. Ortada oran orantı noktasında silahların eşitliğine ilişkin dosyaya emsal kararları sunmuştur. Saldırıya uğradığı zaman müvekkilim birebir karşılasaydı, karşı taraf haklı olabilirdi. Buradaki denge şurada bulunmaktadır; bire bir değil, birden fazla kişinin saldırısı vardır. Denge müvekkil aleyhine bozulmuştur. Kendisine yapılan saldırıyı defetmek için silahı seçme şansı yoktur. (…)”

Katil zanlısı olarak yargılanan Ünel ise, şu değerlendirmeyi yaptı:

“(…) Ben saldırıyı gerçekleştiren şahısların hiçbirisini tanımıyorum. Maktulü tanımıyorum, benim elimden silah almaya çalıştılar. Olay anında bir sürü darbe gerçekleştirdiler. Ben maktulün katili değilim, kendi silahım ile ben ölecektim. Uzun süredir tutukluyum, mağdur oldum. Bakmakla yükümlü olduğum çocuklarım vardır. Ben kamu müteahhidiyim, işimde gücümde bir adamım. Neden adam öldüreyim? Ben böyle bir eylemi gerçekleştirecek bir insan değilim. Karşı taraf mahkemeyi yanıltıcı beyanlarda bulunmakta ve mahkemeden kaçmışlardır. Ben mütalaayı kabul etmiyorum, sanıkların beyanları hayatın olağan akışına aykırıdır. (…)”

10 YIL HAPİS CEZASI

Gerek Ünel ve avukatlarının gerekse diğer sanıkların savunmalarını dinleyen mahkeme kararını açıklarken, Ünel’e müebbet hapis cezası verdi. Ancak “Ünel’in suçu kendisine yönelik haksız fiilden kaynaklanan hiddetli ve şiddetli eylemin etkisi altında gerçekleştirdiğini” kabul eden mahkeme, müebbet hapsi 12 yıl hapis cezasına çekti. Ardından da yasadaki indirimi göz önüne alarak Eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı’na cinayetten dolayı 10 yıl hapis cezası verdi.

Paylaşın:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

ÇAĞRI ÜNEL’İN KARAR DAVASINDAKİ SON SAVUNMASI YAYINLANDI: “KATİL DEĞİLİM, KENDİ SİLAHIMLA BEN ÖLECEKTİM!” için 1 yorum

  1. Faysal genç dedi ki:

    Erdemli belediye başkanının şöförünün olayını haber yapacakmısınız ? Sevgili sansasyonel

EN SON HABERLER

© 2020 Sansasyonel Haber Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.