Yarın Saat 11’de CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap
Seçer 6 ayda ne yaptığını basına anlatacakmış.
Bilgilendirme böyle.
Değerlendirme Toplantısı…
31 Mart’ta “beklemediği” başkanlığı alan CHP’li Seçer’in değerlendirmesini hakikaten çok merak ediyorum.
“Beklemediği” dediğim için kızacak olan CHP’lileri ve “Kral
öldü, yaşasın yeni Kral” çeken zerzevatları duyar gibiyim.
Benim esas merak ettiğim gerçekten de bu aslında…
Şimdi bir: Yerel seçimlerdeki en büyük favori isim önceki dönem Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz “Aday ettirilmemiş!”
Şimdi iki: AK Parti, MHP’nin adayını destekleyeceğini açıklamış.
Şimdi üç: İYİ Parti, son dakikada adaysız kaldığı için Demokrat Parti’den tabanını diri tutmaya çalışmak adına bir aday çıkartmış ve kazanamayacağı muhtemel adayı destekleme kararı almış.
Şimdi dört: HDP, el altından CHP’ye haber salmış, Mersin’de CHP’yi destekleyeceğim demiş. Hatta Eş Genel Başkan buraya gelmiş, “Benim kardeşlerim burada kime oy vereceğini bilir. Demokrasi bileşenlerinin adayını destekleyeceğiz” diyerek zaten adresi göstermiş.
Sonuç: CHP ve MHP’nin çekişeceği bir seçim tablosu ortaya çıkmış.
Yani, ya Seçer kazanacak ya da MHP’nin adayı.
Bu sonuca varmak için siyaset bilimi uzmanı olmaya gerek
yok sanırım.
Peki ya Seçer, bu sonuca varabildi mi dersiniz?
Hiç sanmam.
Bakınız, bunu tahmin etmek için de fasikül fasikül kitap
yutmaya gerek yok.
Projeyi geçtim…
Hizmet üretimini geçtim…
Ekip…
Daha bir ekip kuramamış bir yüzde 50 şansı olan adaydan
bahsediyorsak eğer, bu seçimi kazanmayı beklemediğini rahatlıkla
söyleyebilirim.
Ekip içinde yer alabilecek isim bile belirlememiş üstüne…
Siz projenizi –varsa tabi- kimle hayata geçireceksiniz?
Özellikle 2014 sonrası bir Büyükşehir’den bahsediyoruz…
Sınırları, hizmet ağı genişlemiş, bütçesi kat be kat artmış, tüm sorumluluğu
her anlamda üstüne almış bir büyükşehirden, bir yapıdan bahsediyoruz…
Ve sizin daha 2. Adamınız yani Genel Sekreteriniz ortada
yoktu. Şimdi hemen bana Hükümet atamadı, onaylamadı martavalı okumayın.
Yapmayın bunu… Bazı daire başkanlıklarına nasıl bilgi birikimi yoksunluğunun yanı
sıra “bürokratik yetersizlikleri” olan kişileri daire başkanı yapma formülünü bulduysanız,
Genel Sekreter olarak düşündüğünüz isim ilk günden beri yanınızda olurdu. Yahu
adını bilirdik en azından… Gerçi siz de daha bilmiyordunuz o zamanlar…
Daire Başkanı atayamadınız…
Daire Başkanı olur yeterliliğine sahip kimler var
bilemediniz…
Bürokratik noktada tanımadığınız isimleri apar topar
getirdiniz…
6 ayda geçen dönemden gelen hizmetleri devam ettirdiğinizi anlatabilirsiniz yarın… Geçen dönemki projeleri “revize edip” yeniymiş gibi yutturabilirsiniz yarın… Herkesle çalıştay yapıp, sorunlarını Güzin Abla edasıyla dinlediğinizi anlatabilirsiniz yarın… 3 katlı otoparkı 2 kata çevirdik ama geçmiş dönem gibi biz de koruma kuruluna takıldık diyebilirsiniz yarın… Hazırladığınız stratejik planın gerçekleşmesinden ziyade, gerçekleşebilme ihtimalini sevdiğinizi haykırabilirsiniz yarın…
Ama ekip…
Hiç aklınızdan koca seçim süresince bir ekip kurmayı
düşünmediğinizi… Aklınızın ucundan bile geçmediğini…
Bunu anlatamazsınız işte…
Çünkü ekipsiz hizmet edilemeyeceğini –Seçer bile buna
dahil- bilebilirsiniz işte…