Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (ANAR) Genel Müdürü Dr. İbrahim Uslu yerel seçimlere ilişkin önemli açıklamalarda bulunarak kritik illerle ilgili analizler yaptı.
BEKA TARTIŞMALARI MUHALEFETE YARADI
İttifakın ve beka tartışmasının muhalefete yaradığını
vurgulayan Uslu, “İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Muğla, Aydın, Denizli,
Balıkesir, Bursa, Tekirdağ, Eskişehir rekabetin en sert yaşandığı yerler. Bu
illerde seçim ortada.” dedi.
Birgün’ün haberine göre, İttifak ortak yada karşı iki
adayın yarıştığı her yerde seçimin başa baş ve kritik geçeceğini söyleyen Uslu
şöyle konuştu:
BÜYÜKŞEHİRLERDE YARIŞ KIYASIYA OLACAK
“İktidar, Konya, Kayseri, Maraş, Malatya, Erzurum’da
rahat iken CHP ise İzmir’de rahat ama onun dışındaki birçok yerde ciddi rekabet
söz konusu.
İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Antalya, Muğla, Aydın,
Denizli, Manisa, Balıkesir, Bursa, Tekirdağ, Eskişehir rekabetin en sert
yaşandığı yerler.
Bu illerde seçim ortada. Muğla, Eskişehir kısmen
Tekirdağ, CHP’nin rahat kazandığı yerlerdi. Şimdi onlar karşıda oluşan blok
nedeniyle tehdit altında.
ADANA MERSİN MANİSA’DA BÜYÜK YARIŞ OLACAK
Geçen seçimde Adana, Mersin, Manisa’yı MHP çok rahat
kazanmıştı. Şimdi oralarda ciddi bir rekabetle karşı karşıyalar.
Ak Parti açısından da İstanbul, Ankara, Denizli,
Balıkesir, Bursa’da ciddi rekabet var. Çok sert rekabet var ancak muhalefet
kriz nedeniyle burun farkıyla avantajlı.
Totalde “ittifak kime yaradı” derseniz
muhalefetin bundan daha karlı çıkmasını en olası senaryo olarak
gözlemliyorum.”
İKTİDAR BLOKUNUN YAPTIĞI HATALAR
Araştırma ve anket sonuçlarını değerlendiren ANAR Başkanı
Uslu, şu şekilde konuştu:
“İktidar, bu kez rekabeti yönetmekte biraz
zorlanıyor. Bir sürü yenilik var, en önemlisi ittifak uygulamasının yan
tesirleri. İki adayın yarıştığı her yerde ekonomik krizin de etkisiyle iktidar
zorluk yaşıyor, çünkü iki aday yarıştığında fiili bölge barışı yüzde 50 oluyor.
AK Parti yüzde 44 ile Ankara’yı kazanmıştı. Bu seçimde
yüzde 44’le açık ara kaybeder. 50+1 zorunluluğu, ekonomik kriz atmosferinde AK
Parti’yi en çok zorlayan faktör haline geldi. Çok sayıda seçim çevresinde iki
aday yarışıyor. İki adayın yarıştığı her yerde yüzde 50 zorunlu.
Oysa AK Parti çok domine ettiği, Kayseri, Konya,
Kahramanmaraş, Erzurum gibi yerler hariç pek çok yerde yüzde 50’den düşük
oylarla seçimi rahat kazanıyordu. Bu, MHP için daha yüksek handikap.
Türkiye ortalaması 11 olan bir partinin yüzde 50’ye
çıkması ve bunu da tamamen kendi seçmeni olmayanlar üzerinden başarması
gerekiyor. Bu yan tesirleri hesaba katmamış olmak iktidar blokunun yaptığı en
büyük hata.”
BEKA SÖYLEMİ REFERANDUMDA ETKİLİ YERELDE BAŞARISIZ
OLDU
“Beka söyleminin seçmendeki karşılığı nasıl?”
sorusuna Uslu’nun yanıtı şöyle oldu:
“Beka söylemi referandumda etkiliydi. Ancak o
dönemde bugünkü seviyede ekonomik türbülans yoktu. Aynı söylem referandumdaki
kadar etkili olmasa da genel seçimde de etkisini gösterdi. Buna rağmen AK
Parti, 7,5 puan kaybetti.
Bu argüman genel seçimde AK Parti seçmeninin diğer
partilere değil, MHP’ye gitmesine neden oldu. Dolayısıyla oylar aynı havuzda
kaldı, büyük bir sorun doğmadı. AK Parti milletvekili kaybetti ama ortağıyla istediği
kanunu çıkarabilme gücüne sahip oldu.
Ancak yerel seçimlerde ekonomik türbülansın etkisiyle
seçmenlerin bir kısmı havuzda kalmıyor. Beka söylemi muhalefet seçmenini
hedefleyen bir şey değil aslında. Bu söylemle kendi seçmenini konsolide etmeye,
havuzun dışına çıkmasını önlemeye çalışıyorlar ancak başarılı oldukları
söylenemez.”