Dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İmralı’da yatan terörist başı Apo’yu TBMM’de konuşma yapmaya çağırması tüm ülkede infial yaratmıştı. Tüm gözler de Bahçeli’nin bu konuşmasının ardından İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun ne diyeceğine çevrilmişti Grup toplantısında konuşan İYİ Parti Lideri Dervişoğlu, sert sözlerle hem Bahçeli’ye hem de CHP’ye yüklendi.
Türk siyaseti, Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan çıkışını konuşuyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün grup toplantısında elebaşı Abdullah Öcalan’ı TBMM’de PKK’ terör örgütünü lağvettiğini ilan etmeye çağırdı.
Bahçeli’nin bu çıkışının ardından kamuoyunda özellikle milliyetçi cephede tepkiler de oluştu.
Onlardan biri de İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu…
ELİNE URGAN ALIP YERE FIRLATTI
İYİ Parti’nin Meclis’teki grup toplantısında konuşan Dervişoğlu, Bahçeli’ye karşı sert sözler kullandı.
İYİ Parti’nin TBMM’deki grup toplantısında Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, eline aldığı urganı sallayıp, “Bu büyük milletin anılarını yok ettiniz. Bu büyük milletin geleceğini katlettiniz. Al şimdi bu ipi baş köşede başının ucuna as” ifadelerini kullandı.
“RÜYAMDA BİLE GÖREBİLECEĞİM BİR ŞEY DEĞİL” DEDİ… TÜRKEŞ’İN KIZI GÖZYAŞLARINI TUTAMADI!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye MHP’nin Kurucusu Alparslan Türkeş’i hatırlayarak yüklenen Dervişoğlu’nun bu sözleri Merhum Türkeş’in kızı İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş’ı da grupta ağlattı.
İYİ Parti Lideri Dervişoğlu, “Allah yukarıda şahit, bu ülkenin geleceğini, bu milletin istikbalini, bu devletin bekasını Devlet Bahçeli’ye karşı savunacak olmak rüyamda bile görebileceğim bir şey değil. Tarihte yaşadığımız ihanetlerin en büyüğü, en alçakçası ve en güçlüsüdür. Bu noktada, 15 Temmuz’dan öğrendikleri ihanet yöntemleri ile 1918’in işgal günlerinden aldığı kesin olan feyz birleşmektedir. Cumhuriyet’in bölünmez bütünlüğüne vakfetmiş rahmetli Alparslan Türkeş’in partisini sarayın vesayetine bağlamış işbirlikçiler de büyük bir gafletin içerisinde, korkunç bir ihanetin sesi olmuşlardır” diye konuştu.
‘GAYRI-MİLLİ MUTABAKAT CEPHESİ İLAN EDİLMİŞTİR’
Dervişoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Bugün, vatandaşımızın yakıcı sorunlarını konuşmak ve çözümler önermek için çıkmamız gerekiyordu. Ama görülüyor ve anlaşılıyor ki bugün buna fırsat bulamayacağız. Ne yazık ki; uzun zaman önce öngörerek uyardığım, daha geçtiğimiz hafta buradan ihtar ettiğim “en kötü senaryo” uygulamaya geçmiş; AK Parti- MHP-CHP-DEM partilerinin lider ve yönetici kadroları eliyle gayrı-milli mutabakat cephesi ilan edilmiştir.
“İKTİDAR GAYRİMEŞRUDUR!”
Adına iktidar demenin bile artık gereksiz olduğu bu “yapı”, tamamen meşruiyetini yitirmiş haldedir. Evet, bu iktidar, gayrımeşrudur. İktidardakiler, gayrımeşrudur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasasından ve kanunlarından aldıkları yetkiyle görevini yerine getiren tüm kamu görevlilerine sesleniyorum: “Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zat ve onun keyfiyetiyle atadığı amirleriniz ve üstleriniz, siyasi ortak ve işbirlikçileri ile birlikte, devletimizin kurucu değer ve ilkelerine ve Türk milletine karşı olan sorumluluklarını yerine getirmemektedirler. Kanunsuz emir ilkesi gereğince bugünden itibaren bu plan doğrultusunda verdikleri emir ve talimatlar da gayrımeşrudur.
‘AÇIKÇA SAVAŞ İLAN ETMİŞTİR’
Normalleşme çağrılarıyla başlayan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu niteliklerini ahlaksızca sorgulama cüretiyle devam eden süreç dün itibariyle yanına İmralı ve Kandil katillerini de alarak, Büyük Türk milletinin varlığına açıkça savaş ilan etmiştir.
CHP’Lİ ÖZGÜR ÖZEL’E YÜKLENDİ
“Üç Hilal’i bu ihanete araç kılanlar gibi, Altı Ok’u da bu gayri milli mutabakata katmak gafletinde olan, 31 Mart’ta seçmenin gösterdiği teveccühün ve verdiği mesajın mahiyetini anlamadan, Mustafa Kemal’in aziz hatırasını, Cumhuriyeti ve üniter devleti kumar masasında bir miras yedi gibi harcamaya yeltenen bir CHP yönetimiyle karşı karşıyayız.
İmralı’da ittifak kuranları görünce iktidar trenine binmek telaşına kapılmış ve Diyarbakır’a gitmek için Edirne’den izin alacak kadar şaşırmış ve küçülmüştür. Adeta toplumda gözlenen cinnet halini yakalayıp, hatta geçerek, Mustafa Kemal Atatürk’ün ve aziz yüzbinlerce şehit ve gazimizin fikirlerini ve ömürlerini her bir tuğlasına harç diye kattığı bu devleti, Cumhuriyeti, babalarının bahçesinden kopardıkları bir meyve gibi ikrama kalkışarak, kurbanda dağıtılan et misali pay etmeye girişerek, unuttukları zekatı verir gibi üleştirmeye çalışarak, nihai yıkım planının yeni birleşeni olduklarını ispat telaşına girmişlerdir.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın günlerdir haftalardır havaya bakıp ıslık çalması ve bugün bölücübaşına imtiyaz yarışında ben de varım hezeyanı lanet okunacak bir iktidar hırsıdır. Devlet Bahçeli’ye verdiği cevaba bakın, el yükseltiyormuş. Türkiye kumar masası mıdır? İşte görün, neden merkez siyaset istediğimizin gerekçesi burada gizlidir. Kişiselleşmiş siyasi hırslar ve hedefler, ortak aklı devreden çıkarmış, siyaset bir uçtan diğer uca savrulmuştur.