Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı sabit kur garantisinin görevden alınan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’a da sunulduğu ancak Elvan’ın olası bir büyük kur şokunda kamu maliyesinin ağır darbe yiyeceği tehlikesinden kaynaklı reddettiği ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kur garantisi açıklamasının ardından, uygulanan politikanın 2018 yılında ilk defa gündeme gelmesinin ardından bu sene görevden alınan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’a da sunulduğu ancak Elvan’ın olası bir büyük kur şokunda kamu maliyesinin ağır darbe yiyeceği endişesi ile karşı çıktığı ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2021 yılının son kabine toplantısı sonrası yaptığı ‘kur garantisi’ açıklamasının ardından 18.43’e kadar yükselen dolar, akşam saatlerinde düşüşe geçmişti.
Erdoğan yaptığı 10 maddelik tedbir açıklamasında “Türk lirası mevduat geliri kur altında kalırsa aradaki fark ödenecek” ve “Döviz kurundaki dalgalanma nedeniyle ihracatçılara ileri vadeli kur rakamı verilecek” ifadelerini kullanmıştı.
RAHİP BRUNSON KRİZİNDEN SONRA MASAYA GELDİ
Erdoğan’ın kur garantisi politikasının ilk olarak 2018 yılındaki Rahip Brunson Krizi’nin sonrasında ekonomi yönetimi tarafından çalışıldığı ancak sakıncaları nedeniyle cesaret edilemediği ortaya çıktı.
Bunun nedeni ise 2018 yılında yapılan değerlendirmede, TL mevduatın tamamına böyle bir hak tanınmasının, olası kur senaryolarında kamu maliyesi açısından çok yıkıcı etkiler çıkarabileceği sonucuna ulaşılmasıydı.
LÜTFİ ELVAN’A SUNULDU AMA REDDETİ
Halktv.com.tr yazarı Barış Soydan, bugünkü yazısında 2018 yılında rafa kaldırılan ekonomi politikasının bu yıl raftan indirilerek eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’a da sunulduğunu açıkladı.
Soydan yazısının devamında şunları yazdı:
“Öğrendiğime göre bazı Cumhurbaşkanlığı danışmanlarının ısrarla desteklediği bu öneriye Lütfi Elvan, sakıncaları sebebiyle karşı çıktı. Bu sistemin kontrolden çıkması halinde ve/veya olası bir büyük kur şokunda kamu maliyesinin ağır darbe yiyeceğini, bunun sonucunda ülke risk priminin iyice artarak kur şokunu daha da derinleştireceğini anlattı.
Elvan ayrıca bu uygulamanın toplumun bazı kesimlerinden diğerine (yani birikim sahiplerine veya üst gelir grubuna) servet transferi anlamına geleceğini de ifade etti.
Mali alan kullanılarak örtülü faiz artışı yapmak ve tüm sistemi dolarize etmek anlamına gelen olan bu tedbirin işe yaramaması halinde sıranın “süper faizli bono ihracı” seçeneğine geleceği de belirtiliyor.
Peki 2018’de içerdiği büyük sakıncalar nedeniyle rafa kaldırılan, eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın raftan indirilmesine itiraz ettiği konuşulan TL mevduata kur garantisi sisteminin apar topar uygulamaya sokulması ne anlama geliyor?
İki olasılık var:
Kurda 18 TL seviyesinin aşılmasının getireceği sonuçlar karşısından pes edildi ve aylardır gündeme olduğu halde cesaret edilemeyen uygulama devreye alındı. Ufukta bir erken seçim var, o nedenle her türlü risk göze alınıyor.”